Güncel Yazılar
print this page
KADINCA GÜNDEM

Çekici kadınlar çirkin erkek seviyor

Çekici kadınlar çirkin erkek seviyor.
Erkekler ise her durumda 'güzel kadın' arıyor.


Pek çok kadının, hatta çekici kadının, çirkin adamlarla birlikte oldukları hatta bundan memnuniyet duydukları bilinen bir gerçektir. Televizyon dizilerini seyrederken veya alışveriş merkezlerini gezerken mutlaka böyle çiftleri siz de görüyorsunuzdur.

Bunu açıklayan bir sürü teori var. Belki bunların bazılarını siz de bir yerlerde okumuşsunuzdur. Bunlardan en önemlisi, yakışıklı ve çekici erkeklerin 'göze' hitap etmekle birlikte, yakışıklı ve uzun boylu oluşlarını 'diğer eksiklerini kamufle etmek için' kullandıkları da bir gerçektir.

Yani yakışıklı bir erkek, kadınlara karşı nazik, cömert ve anlayışlı olmak konusunda diğer erkeklerden daha geridedir. Kadınlar da bunu hemen farkeder.

Kuralın istisnası da var tabii. Lise çağlarında erkekler henüz kadınlar hakkında ince numaralar öğrenmemiş haldeyken, yakışıklı olmanın avantajlarını kullanmayı da bilmiyor olurlar. Hem kibar hem de yakışıklı bir erkek, liseli toy oğlanlar arasından çıkar ama yaşları ilerledikçe onlar da oyunun kurallarını öğreneceklerdir. Kendilerine güvenlerini kazandıkça, kadınlara hoyrat ve kaba davranmayı da öğrenirler çünkü yakışıklı olmanın onlara verdiği avantajı farketmişlerdir.

Biraz genelleme olsa da bu ifade doğrudur ve kadınlar için de geçerlidir. Güzel bir kadın olgunlaştıkça fiziksel avantajlarını kullanmayı da öğrenir. Ama bu noktada kadınlarla erkekleri ayıran önemli bir hususun altını çizmemiz gerekiyor: Birlikte olacakları kişiyi seçerken erkekler 'gözlerine' güvenirken kadınlar 'hislerine' güvenmeyi tercih ederler.

Sonuçta erkekler her durumda 'güzel kadın' ararken, kadınlar ise kusurlarını 'yakışıklı olmak' avantajının arkasına gizlemeyen erkekleri tercih ederler.

İnsanların olgunlaşması zaman alan bir süreç. Kadın ve erkeğin gençlikten yetişkinliğe geçen süreçte duygusal ve sosyal anlamda olgunlaşmaları farklı hızlarda seyrediyor.

Kadınların da erkeklerin de 'karşı cinste ne aradığını' gerçekten farketmeleri ancak 30′lu yaşlarda gerçekleşiyor. Eğer 30′lu yaşlarını süren akıllı ve olgun bir kadının niçin yakışıklı erkekleri değil de çirkin erkekleri seçtiğini merak ediyorsanız, kadının zekasını takdir etmekle işe başlayabilirsiniz. Emin olun bu taktik sizin işinize yarayacaktır. Yakışıklı bir erkek olsanız da olmasanız da...

İşte en çok kullanılan oje renkleri ve onların anlamları!

Oje renklerinin anlamları.
İşte en çok kullanılan oje renkleri ve onların anlamları!


Kırmızı

Kırmızı, her zaman tutkunun ve aşkın rengi olarak anılmıştır. Renklerin en duygulusu olarak nitelendirilen kırmızı, dikkat çekici ve ayartıcı özelliklere sahiptir. Her kadının mutlaka kırmızı renkte bir ojesi vardır. Özel gecelerin ve günlük kombinlerin vazgeçilmezi kırmızı oje, cazibeyi ve dikkat çekmeyi seven kadınların ortak noktası.

Mavi
Mavi, derinliği ve korkusuzluğu ifade eder. Özellikle bahar ve yaz aylarında sıklıkla kullanılabilir. Mavi ojeyi tercih edenler genelde tek olmak isteyen özgür kişilerdir. Daha özgün olduklarını, seçtikleri mavi renkte ojeyle yansıtmak isterler.

Bordo
Kış ve sonbahar mevsiminin vazgeçilmezi bordo, hiçbir zaman büyüleyici etkisini yitirmiyor. Adeta bir klasik hâline gelen bordo ojeleri hemen hemen bütün kadınlar severek kullanıyor. Gücü simgeleyen bu renk, kırmızının en koyu ve elegan hâli. Bu hâliyle şık ve tarz görünmemek pek mümkün değil.

Parıltılı
Simler, değişik şekillerdeki parıltılar, tırnaklara capcanlı bir hava katar. Dinamik kadınların tercihi olan parıltılar heyecan isteyenlerin vazgeçilmezidir.

Siyah
Kıyafet, ayakkabı ve çanta seçimlerinde ilk sıralarda gelen siyah, bazen ruh hâlini yansıtan ve her tonla uyum sağlayan bir renktir. Siyah renk oje, gücü ve istikrarı simgelemektedir.

Altın rengi
Heyecan veren altın rengi, özellikle şık davetlerde ve özel gecelerde çoğu kadının parıldamasını sağlayan bir renktir. Altın rengi rekabeti simgeler, tırnaklarında altın rengi oje olan bir kadın her zaman savaşmaya hazırdır.

Nötr renkler
Tırnakları oje yokmuş gibi gösteren nötr renkler, tırnakları narin ve asil gösterirler. Pastel tonlar güvenilir olarak da anılır. Naif, sakin ve duygusal kadınların tercihidir.

Turuncu
Kıpır kıpır, capcanlı, dinamik ve enerji dolu bir renktir. Turuncu ve tonlarını, rahat ve biraz umursamaz karakterlere sahip olanlar tercih ederler.

Pembe
Vintage tarz seven romantik kadınların tercihi olan bir renktir. Belli belirsiz pembeler tırnaklara kibarlık katar. Leydi pembesini deneyebilirsiniz.

Sarı
Kendisini mutlu ve rahat hisseden kadınların tercihi sarıdan yanadır. Güneşi temsil eder. Sarı oje tercih eden kadınların Optimist bir yapıya sahip oldukları söylenebilir.

Mor
Kimi zaman ağır, kimi zamansa dinamik bir renktir. Mor renkli ojeyi sevenler yaratıcılıktan yanadır. Mavinin sakinliğini, kırmızınınsa dinamikliğini içinde barındıran mor, sade ve enerjik insanlara iyi gider.

Hamilelikle ilgili 8 önemli nokta

Hamilelikle ilgili 8 önemli soru. 
Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Op. Dr. Senai Aksoy hamilelikli ilgili en çok merak edilen 8 soruyu yanıtladı.


1. Ultrason çocuk için zararlı mı?

Uzmanlar ultrasonun çocuklar için yüzde yüz zararsız olduğunu iddia etmiyor. Bundan dolayı bu yöntem bebeği seyretmek için bir gösteriye dönüşmemeli. Aksine sadece gelişimini takip etmek için kullanılmalı. Sorunsuz geçen bir hamilelikte üç kez kapsamlı ultrason muayenesi yapılır. Bunlar 9. - 12. hafta, 19. - 22. hafta ve 29. - 32. hafta arasında yapılabilir.

2. Araba yolculuğunda nelere dikkat edilmeli?

Uzun süren yolculuklarda sık sık mola vermeye çalışın. Tuvalet ihtiyacınızı düzenli olarak giderin. Kollarınızı ve bacaklarınızı molalar esnasında hareket ettirin. En iyisi kısa bir yürüyüş yapmak. Yeteri miktarda sıvı almaya gayret edin. Emniyet kemerinin alt bölümü karnınızın alt kısımını sarmalı. Böylece olası bir kaza anında karnınız baskı görmemiş olur. Bebek için endişelenmenize gerek yok. Çünkü plasenta ona gereken korumayı sağlayacaktır.

3. Hangi gıdaları kesmeliyim?

Belli başlı birkaç yiyecek özellikle toksoplazmayı artırtıklarından mutlaka dikkatli tüketilmeli veya tamamıyla mönüden çıkarılmalı. Bunların başında çiğ kırmızı et (çiğköfte), çiğ yumurta ve çiğ süt ürünleri geliyor. Salatayı daima çok iyi yıkayın. Mümkün olduğunca çiğer tüketmeyin. Her gebenin kişisel durumundan kaynaklanan farklılıkları vardır. Bundan dolayı doktorunuza hangi besinleri tüketbileceğiniz ve hangilerinden vazgeçmek zorunda olduğunuzu mutlaka danışın.

4. Hangi rahatsızlıklarla karşılaşabilirim?
Hormonlarınızın değişmesi bedeninizde bazı farklılıklara yol açabilir. Bunlardan başında gelenler.

Yorgunluk: Progesteron rahmi rahatlatırken aynı zamanda yorgunluğa neden olabilir. Bu nedenle özellikle hamileliğin ilk aylardında kendinizi sıkça yorgun hissedebilirsiniz. En iyi çözüm ise dinlenmek ve uyumak.

Mide yanması: Gebeliğin son aylarında bebek mideye baskı uygular. Buna bağlı olarak mide asidi yükselir ve ağzınızda veya gezinizdeki acı tad oluşur (Reflü). Böyle bir durumda su ya da süt içebilirsiniz. Kahve ve şekerli gıdalardan kaçının.

Kabızlık: En kolay çare bolca doğal gıdalarda saklı. Kepekli besinler veya bağırsaklarınızı çalıştıracak seçenekler tüketin. Bolca sıvı alın ve hareket edin. Müshil ilacı kullanmayın.
Sık idrara çıkma: Çevrenizde bulunan tüm umumi tuvaletleri ezberlediğiyseniz duruma şaşırmayın. Dolaşım sisteminizdeki hızlanma böbreklere de yansıdığından ihtiyaç giderme sayınızda artacak. Bebeğin baskısının da etkisi var. Durum size sıkıcı gelse de herhangi bir zararı yok.

Bulantı: Hormonların değişmesine bağlı olarak mide bulantıları geçirebilirsiniz. Özelikle sabahları karşılaşacağınız bu rahatsızlık gün boyu sürmez. Mümkün olduğunca hafif atlatmak için hemen yataktan kalkmayın ve çay için.

5. İki kişilik mi yemeliyim?

Hamilelik boyunca 6 ila 20 kilo almak normal sınırlar içinde sayılabilir. Dokuz ay boyunca enerji ihtiyacınız çok yüksek olacak. İlk üç ayda günde 2400 kalori sizin için yeterli olacak. Zaten bir gebenin bu kadar kalori tüketmesine izin var. İkinci üç ayda günde 2600 son üç ayda ise günde 2800 kalori tüketebilirsiniz. Bedeninizin bu dönemde yüksek miktarda vitamin ve minerale ihtiyacı var. Albümin (kırmızı et, balık, süt ürünleri, patates, kepekli ürünler) hücre yapımında faydalı. Bundan dolayı normal ihtiyacın iki katını almak gerekli. Kalsiyum (günde yarım litre süt, süt ürünleri) bebeğin kemik ve diş oluşumu için çok önemli. Demir (kırmızı et, kepekli ekmek, yeşil sebzeler) kan yapımını destekler. Vitaminler (meyve, sebze, kepekli ve sütlü ürünler) dolaşımı harekete geçirir. Tatlı su balığı ve iyotlu tuz iyot eksikliğin giderir.

6. Çatlaklar oluşmak zorunda mı?

Bu tamamıyla cildinizin yapısına bağlı. Ama kadınların yüzde 70'inden fazlası gebelikte çatlaklarla karşılaşıyor. Buna şaşmamak gerekiyor çünkü karnın çapı 50 - 60 cm kadar büyüyor ve bu durum cildiniz için ağır bir yük. Liflerin maksimum esnemesi gerekiyor ve cildiniz zayıfsa yırtılabilirler. Her ne kadar çatlakların rengi hamileliğin ardından soluklaşsa da izleri hep kalır. Gebeliğin 18. haftasından itibaren karnınıza buğday özlü yağlarla masaj yapmak size yardımcı olabilir.

7. İlk defa ne zaman hareket edecek?

Hamileliğin belki de en heyecanlı anı bebeğinizin ilk tekmesini atması. İlk hamilelikte genelde 20. haftada ilk hareketler hissedilebilir. Deneyimli anneler ve ikiz bekleyenler 18. haftadan itibaren heyecanlanmaya başlayabilirler.

8. Doğumun başladığını nereden anlayabilirim?

En önemli belirtileri sancıların başlaması veya suyun gelmesi. Böyle bir durumda derhal hastaneye başvurun. Bazı kadınlarda günler öncesinden akıntı başlar. Bazılarında huzursuzluk veya ishal görülüyor.

Migreni tetikleyen besinler.

Migreni tetikleyen besinler.
Bazı besinler, katkı maddeleri ve diyetteki bileşenler migrene yol açabiliyor.


Migren, kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmekle birlikte, çoğunlukla ataklar halinde gelişip şiddetli baş ağrısına neden olan nörolojik bir hastalık. En yaygın olduğu dönem 25-34 yaş aralığı.

Kadınları daha çok seviyor
Kadınların yüzde 15, erkeklerinse yüzde 6'sında görülüyor. Araştırmalara göre, yetişkin bireylerin yüzde 70'i zaman zaman da olsa baş ağrısı şikayeti yaşıyor. Baş ağrıları, tansiyon veya nezle, grip gibi geçici durumlarda ya da kronikleşmiş halde görülebiliyor.

Migrende en sık rastlanan belirti, hafiften başlayıp, bir süre sonra çok şiddetli, zonklayıcı hale gelen baş veya boyun ağrıları. Bu tip migren 15 dakikadan 3 saata kadar sürebiliyor. Genellikle dayanılması zor, başın bir tarafına bıçak gibi saplanan ağrı hissediliyor. Kırmızı, sulu, şişmiş göz kapağı, burun akıntısı ve yüzde terleme gibi septomları da var. Diyet, hormonal değişiklikler, duygusal durum, uyku düzeni, iklim, kişisel bazı alışkanlıklar migreni tetikleyen faktörler arasında.

Kiloyla ilişkili
Bilimsel çalışmalar, kilolu kadınların yani beden kitle indeksi 30'un üzerinde olanların, BKI'leri düşük olanlara göre baş ağrısı çekme oranının yüzde 35 daha yüksek olduğunu gösteriyor. Aşırı şişman olarak sınıflandırılanlardaysa bu oran, yüzde 80'e kadar çıkıyor.

Migren ataklarını tetikleyen besinler
* Olgunlaşmış peynirler (çedar, camembert)
* Alkollü içecekler (bira, şarap, viski, şampanya)
* Sakatatlar (karaciğer, beyin, böbrek, işkembe)
* Sucuk, salam, sosis, pastırma, jambon gibi şarküteri ürünleri
* Hazır et ve tavuk suyu tabletleri
* Deniz ürünleri (kalamar, karides, midye)
* Konserveler
* Turunçgiller (portakal, mandalina, greyfurt, limon)
* Yağlı ve baharatlı yiyecekler
* Kafeinli içecekler (çay, kahve, asitli içecekler)
* İncir, kuru üzüm, papaya, avokado, muz ve kırmızı erik
* Çikolata ve kakao
* Sardalye, hamsi, ringa balığı
* Bakla
* Maya
* Ekşi krema
* Fıstık ezmesi
* Marine veya salamura veya fermente edilmiş besinler
* Kuru meyve içeren ekmekler
* Bazı baklagiller özelikle kuru fasulye, mercimek ve soya ürünleri.

Ne yapabilirsiniz?
* Yoga gibi meditasyon yöntemlerini deneyebilirsiniz. Yoğun ışık, yüksek sesten uzak durup, loş ışık ve hafif müzikle dinlenmeniz iyi olur.
* Açlık ve kan şekerinin düşüş gösterdiği durumlarda baş ağrısı artar. Bu nedenle özellikle öğün atlamamaya özen gösterilmeli. Günde 2-2.5 litre sıvı alımı da gerekli.
* Aktif olmak, günde 25-30 dakikalık kardiyo egzersiz yapmak (özellikle açık havada yürüyüş), baş ağrılarının kontrolünde önemli.
* Uyku saatlerinizin düzenli olmasına özen gösterin. Günde 7-8 saat uyumak baş ağrılarını kontrol altına alabilir.
* Kafein, baş ağrılarında iki türlü etki gösteriyor. Aşırı tüketimi ağrıyı tetikleyici, az tüketimiyse ağrı azaltıcı etki sağlıyor. Uzmanlar, ağrıyı hissetmeye başladığınızda, bir fincan koyu kahve içip, karanlık ve sessiz bir odada uzanmanın, yaklaşık bir saat içinde ağrıyı hafifleteceğini ya da tamamen geçireceğini belirtiyor.
* Ağrının başlayacağını hissettiğinizde; ısırgan otu, ıhlamur, melisa ve gümüş düğme çayını tercih edin. Bu bitki çayları rahatlamaya ve baş ağrılarını gidermeye yardımcı olabiliyor.

Basura karşı bunları yiyin

Basura karşı bunları yiyin.
Sıkıntılı bir hastalık olan basur her yaştan ve her cinsten insanda ortaya çıkabiliyor.


Hemoroid dediğimiz yapı vücutta normalde bulunan bir oluşumdur. Bunlar anal kanaldaki damarsal yapılardır. Bunun hastalığı da hemoroid (basur) olarak adlandırılır. Toplardamarların bozukluğu basurun ana nedenidir. Basurun başlıca sebebi kronik kabızlıktır. Bu yüzden ıkınmak ve de hamilelik sonucu oluşan damar genişlemeleri çok tehlikelidir. Her yaştan ve cinsten insan basura yakalanabilir. Bu sıkıntılı hastalık için genel olarak hastanın yaşam ve beslenme düzenini oturtması gerekir. Bazı besinler ise basurla yaşamayı kolay hale getirir.

ŞEFTALİ: Şeftalinin çiçeği bağırsak solucanlarının düşmanıdır ve kabızlığı giderir. Meyvesi ise hazmı kolaylaştırır idrar yollarını temizler. Basur memelerinin verdiği rahatsızlığı en aza indirger.

PAPATYA: Papatyayı çiçeklerini açmadan önce toplayıp gölgede kurutun. Çay halinde sabahları aç karnına bir bardak için. Basurun verdiği ağrıya karşı iyi gelir.

PIRASA: Mide rahatsızlığına çok iyi gelir. Kabızlığı giderir. Bu sayede basur için çok faydalıdır.

AT KESTANESİ: Kestaneleri un haline getirin. Akşamları yemeklerden önce bir çay kaşığı yutun. Kanlı basura çok faydası vardır. Fakat at kestanesinin zehirli bölümleri vardır. Bilmeden kullanmamak gerekir.

SEMİZ OTU: Lapa halinde basurun üzerine koyulur ağrıyı sızıyı kaşıntıyı alır.

KEÇİ BOYNUZU: Devamlı yendiğinde basura ve basur ağrılarına iyi gelir.

MAYDANOZ: Maydanozu ince kıyıp bir bardak kaynar suda on dakika kaynatın. Kaynama bitince yarım saat bekletin ve pamukla basura pansuman yapın. Ağrıları dindirecektir.

KUŞBURNU: Kuşburnu bol vitaminli bir bitkidir. Kurtları düşürür bağırsağı yumuşatır. Basur rahatsızlığına da çok iyi gelir.

RİSK FAKTÖRLERİ
Hareketsiz bir yaşam tarzı sürmek, Şişmanlık Alkol kullanmak Makat bölgesine zarar verecek sporlar yapmak (bisiklet sürmek, vb.) Sürekli oturarak çalışmak Lifli gıdalarla yeterince beslenmemek Bağırsak bölgesinde oluşan tümörler

Püsküllü eteklerinizi atmayın çünkü moda olacaklar


Püsküllü eteklerinizi atmayın
Sokak stili fotoğraflarında hem geçen sezon, hem bu sezon bol bol rastlayacaksanız püsküllü eteklere.

Bloger'lar tarafından çok tutulan ve her fırsatta gündeme getirilen püsküllü etekler bu sene de çok moda. Özellikle önümüzdeki sonbahar sezonunda bolca rastlayacağız bu tip eteklere.Kısa botlarla koş şık bir şekilde kombin edilen eteklerin özellikle süet ve deri olanları pek makbul.

Önümüzdeki yaz indirimde deri ve süet parçalar bulursanız sakın kaçırmayın. Çünkü modacılar 2014 sezonunda da püsküllü eteklerin çok gözde olacağının sinyalini veriyor.










İş verenler sosyal profillerinizi de inceliyor

İş verenler sosyal profillerinizi de inceliyor.
Artık şirketler, kadrolarına yeni katacakları elemanı sosyal medya üzerinden takibe alıyor.


Şirketlerin işe alımlarda CV yerine sosyal medyadaki profillere baktığını ortaya koyan araştırmada, iş arayanların bu mecralarda dikkat etmesi gerekenler sıralandı.

Firmaların yüzde 58'inin işe alacağı kişinin sosyal medya hesaplarını incelediği saptanırken, dikkat edilen noktalar ise, özel hayatın deşifre edilmemesi, iş arkadaşları hakkında olumsuz konuşulmaması ve dini-siyasi yorumdan uzak durulması olarak özetlenebilir.

Araştırmaya göre şirketlerin en çok izlediği sosyal medya ağları yüzde 45 ile Facebook, yüzde 35 ile Twitter ve yüzde 15 ile Linkedin olurken, en çok incelenen unsurlar şöyle:

Adayın sosyal medyada kullandığı dil ve yayınladığı içerik, (yüzde 35), adayın beğendiği sayfalar (yüzde 23), profil fotoğrafının güncel ve gerçekçi olması (yüzde 18) ve ortak arkadaşlarının olup olmaması (%12). Adayın arkadaş sayısına dikkat eden firmaların oranı ise sadece yüzde 2.

FİRMALARDA OLUMLU ETKİ YARATANLAR

  • Mesleki birikimlerin paylaşılması - yüzde 36
  • Özel hayata girmeden kısıtlı bilgi ve fotoğraf paylaşılması - yüzde 28
  • Genel bilgilerinin güncel olması
  • Sivil toplum örgütlerine yardım eden içerik paylaşılması
  • Firmanın sosyal medya sayfalarını beğenmiş olması


OLUMSUZ ETKİ YARATANLAR

  • Çalıştığı şirket ya da çalışma arkadaşları hakkında olumsuz eleştiriler / yüzde 29
  • Çalıştığı şirketin kurumsal kimliğine zarar verecek içerik paylaşımı / yüzde 23
  • İnancını ve siyasi görüşünü açık açık belli etmek / yüzde 20
  • Mesai saati içinde çok sık mesaj ve fotoğraf paylaşmak
  • Paylaşılan fotoğraflarda özel hayatın deşifre edilmesi..

Ağlayan bebeğinizi sakinleştirmek için 20 yol

Ağlayan bebeği sakinleştirmenin 20 yolu 
Sakin olun ve derin bir nefes alın...


1- Sakin olun. Sizin sakin olmanız, bebeğiniz de etkileyecektir.

2- Bebeğinizin altını kontrol edin.

3- Bebeğinizin ateşi olup-olmadığını kontrol edin. Ensesine bakarak, anlayabilirsiniz.

4- Bebeğinizi emzirin.

5- Bebeğinizin gazı olup-olmadığını kontrol edin. Her emzirmeden sonra mutlaka bebeğinizin gazını çıkartmasına yardımcı olun, masaj yapın. Onu rahatlattıktan sonra uykuya geçmesiniz sağlayın.

6- Bebeğinizle yatmak. Bazen küçük bebeğinizin sadece size ihtiyacı vardır. Beraber yatarak, onun tüm ihtiyacını karşılamış olursunuz.

7- Bebeğiniz kucağınıza alıp, onun dışarıya bakacak şeklinde pozisyonda tutmaya çalışın.

8- Bebeğinize yumuşak şarkı veya sesler çıkararak, onu rahatlatmaya çalışın.

9- Bebeğiniz kucağınıza alıp, onunla dans edin. Sizinle beraber olması, teninizin teması onu rahatlatabilir. Kendini sizin yanınızda güven de hissedecektir.

10- Bebeğinizi sallayın. Bunu kucağınıza alarak, sallaya bilirsiniz. Bu pozisyon bebeğinizin anne karnındaki pozisyonunu hatırlatacağı için, onu rahatlatacaktır.

11- Bebeğinizi soyup, onu vücudunu kontrol edebilirsiniz. Vücudunda kızarıklık var mı?, Bebek bezi acaba bebeğinizin bacağını sıkıştırmış mı?....

12- Sıcaklık ve su bebeğiniz yatıştırabilir. Bebeğiniz ılık su ile banyo yaptırabilirsiniz. İsterseniz suyuna lavanta yağı ekleyebilirsiniz. Lavantanın yatıştırıcı etkisinden yararlanabilirsiniz.

13- Bebeğinizin karnına ve sırtına dokunmak, bebeğiniz rahatlatacağı gibi anne-bebek arasındaki bağı da arttıracaktır.

14- Bebeğinize masaj yağı ile masaj yapmak.

15- Bebeğinize emziğini verebilirisiniz. Bazen emme ihtiyacı olduğu zaman da bebeğiniz huzursuz olabilir.

16- Dış sesleri azaltın. Bazen bebeklerimiz dış etmenlerden de etkilene biliriler. O nedenle ışıkları kısın, televizyonun ya da müziğin sesini kısın. Bakacaksınız ki bebeğiniz rahatlamış.

17- Sıkı bir sıcak, yumuşak battaniye ile bebeğinizi kundaklamanız, onun sakinleşmesine yardımcı olabilir.

18- Arabada bir yolculuk bebeğinizin sakinleşmesine yardımcı olabilir. Titreşim ve yatıştırıcı bir ses bebeğinizin rahatlamasına yardımcı olabilir.

19- Bebeğinizle dışarıya çıkmak. Bebek arabası ile dışarı da yürüyüş yapmak, hem sizin hem de bebeğinizin rahatlamasına yardımcı olabilir.

20- Ağlayan özellikle kolik bebeklere elektrik süpürgesi ve ya saç kurutma makinesinin sesini dinletmek, anne karnındaki dolaşımının sesine benzediğinden bebeğinizin rahatladığını göreceksiniz.

En çok görülen 10 kabus ve anlamları


Bir yerden düşmek, işe geç kalmak, insanlar arasında çıplak kalmak..
Rüya görmek oldukça doğaldır ancak bazen görmek istemediğimiz kabuslar görürüz. Sizin en sık gördüğünüz kabus hangisi?

İşte en çok görülen 10 kabus ve anlamları!
1. Kovalanmak
Kovalanmak en sık görülen 10 kabustan biri. Bir hayvan, kişi ya da kanalık güçler tarafından kovalandığınızı görebilirsiniz. Sizi kovalayan ne olursa olsun sizi ele geçiremez ve ne den kovaladığını öğrenemezsiniz. Kendinizi en çaresiz hissettiğiniz yer burasıdır. Hayvan yaradılışınızın çekingen olmayan parçasıdır. Yabancı biri ya da negatif enerjiler kabul etmeniz gereken ya da ders almanız gereken bir durumu anlatır. Bu tür kabuslar, zor kararlar vermek zorunda kalsanız bile hayatınızın kontrolünü elinize almanız gerektiğini size anlatır.

2. Boğulmak
Rüyanızda boğulduğunuzu görüyorsanız kendinize sorun, "Neyi engelliyorum, nelerden uzak duruyorum ya da neden bazı şeylerle başedemiyor gibi hissediyorum". Bu neleri, neden kabul edemediğinizi anlamanızı sağlar. Rüyanızda suyun altında nasıl nefes alacağınızı öğrenebilirsiniz.

3. Köşeye sıkışmak
Rüyanızda köşeye sıkıştığınızı veya hareket edemediğinizi görüyorsanız, hayatınızda böyle hissetmenize neden olan bir durumla karşı karşıyasınız demektir. İçinden çıkamadığınız durumla ilgili daha yapıcı değişiklikler yapmanızın zamanı gelmiş olabilir. Uyandıktan sonra kabusunuz hakkında sizi iyi tanıyan, güvendiğiniz biriyle konuşun.

4. Sevgiliden ayrılmak ya da boşanmak
Bu tür rüyaların birden fazla anlamı olanilir. İlişkinizde yaşadığınız anlaşmazlıklar ya da aşırı bağlılık böyle bir kabus görmenize neden olabilir. Bazen hayatımıza dışarıdan bakarak bazı dersler çıkarmamız gerekir. Gerçekte kendinizi güvende hissetmeniz için neler gerektiği üzerinde düşünün.

5. Yaralanmak
Rüyanızda yaralandığınızı görüyorsanız, vücudunuzun ağrıyan noktalarına dikkat çekmelisiniz. Tepeden tırnağa genel sağlık kontrolü yararlı olabilir. Bunun yanı sıra kendinize hayatınızda neleri ihmal ettiğinizi sorun. Acil ihtiyaçlarınızı ve önceliklerinizi belirleyerek hayatınızı değiştirebilirsiniz.

6. Diş dökülmesi
Çoğu insan rüyasında dişlerinin döküldüğünü görür. Dişler konuşmak, yemek, iyi görünüm ve kendinizi korumanız için bir silah olabilir. Dişlerinizin döküldüğünü görmek seçim yapmanız gereken bir sorunun varlığına işarettir. Kendinize dikkat etme ya da topluluk içinde konuşma, kendinizi ifade edememe korkusundan kaynaklanabilir.

7. Kalabalıkta çıplak kalma
Kabuslarınızda kalabalıkta çıplak kaldığınızı ancak kimsenin sizi farketmediğini görüyorsanız, kendinize yeterince güvenmediğiniz ya da başkalarıyla birlikteyken rahat olamadığınız anlamına gelir. Bakışlar üzerinizdeyken zayıf, aptal ve savunmasız hissetmenizin bir sonucu olarak bu kabusları görürsünüz. Bu kabusu genellikle zenginler ya da mevki sahibi kişiler görür. Rüyanızda çıplak olduğunuzu ancak utanmadığınızı görmek ise çok özgür ruhlu biri olduğunuzu gösterir.

8. Uçağı ya da trene yetişememek
Bu tür kabusları sürekli koşuşturan, her yere yetişmeye çalışan insanlar görür. Ayrıca, önemli bir fırsatı kaçırabileceğinize ya da vizyonunuzu değiştirmeniz gerektiğine de işaret eder. Bu tür kabuslar ayrıca önemli bir seçim yapmanız gerebileceği anlamına da gelir. Hazırlıksız sınava girmek de buna benzer anlamlar ifade eder. Kendinize zaman zaman karşınıza çıkabilecek engellerle mücadele etme gücünüz olup olmadığını sorun.

9. Ölmüş birini görmek
Yazılı ya da sözlü olmayan, telepati ile iletişim kurulan astral kabuslardır. Bu rüyaların geneli korku unsurlarından uzak, huzurlu ve sakindir. Zaman ve yer kavramı yoktur. Eğer ölmüş insan yüksek sesle konuşuyorsa, çoğu zaman kişisel bir anlamı vardır.

10. Doğal felaketler
Deprem, tsunami, kasırga, hortum ya da dünyanın sonunun gelmesi gibi büyük felaketleri görmek güvenli ve alışıla gelmiş yaşantınızda dramatik değişiklikler olacağını gösterir. Bu kabusu tam olarak yorumlamak zor olabilir ama duygusal karışıklık, tüm dünyayı etkileyen değişiklikleri kabul etme olarak yorumlanabilir.

Tekrar eden kabuslar ne anlama geliyor?
Çoğu insan aynı kabusu defalarca görür. Bu bilinçaltınızın size bir mesaj göndermeye çalıştığı anlamına gelir. Mesajı anladığınızda durumla ilgili bir şeyler yaptığınızda kabusunuz bitecek ya da değişecek.Korkunç rüyalar konusunda sizi neyin bu kadar heyecanlandırdığını kendinize açıkça itiraf etmelisiniz. Bu korkutucu kabuslar sandığınız kadar korkunç olmayabilir. Aslında hayatınızı daha iyi yaşamınızı sağlayan yardımcılar olarak görmelisiniz.

Çok Özel Göz Makyajı Tavsiyeleri

Çok Özel Göz Makyajı Tavsiyeleri 

Gözlerinizi daha çekici hale getirmek ve bu şekilde fark yaratmak ister misiniz? Eğer cevabınız evet ise sizleri aşağıdaki özel tavsiyelere bir göz atmaya davet ediyoruz.


EZGİ TANLAK / COSMOPOLİTAN

Yeni sezonda yalnızca belirginleştirilmiş bakışları değil ışık saçan göz makyajını seviyoruz. Chanel’in ünlü makyaj artisti Fulvia Farolfi’nin yarattığı bu dört göz makyajı, kalabalıkta ışık saçmanızı sağlayacak.

KEDİ BAKIŞLAR

Siyah eye liner gözümüzdeki değerini asla kaybetmeyecek. Fakat insan bazen daha renkli alternatiflerini denemek (tabii bir de tüm dikkatleri üzerine çekmek) istemiyor değil. Örneğin kobalt mavisi… Sonbahar defilelerinin gözdesi olan bu renk özellikle kuyruklu eye liner uygulamasıyla birleştiğinde oldukça etkileyici görünüyor.

SİZ DE YAPABİLİRSİNİZ:

● Her türlü kızarıklığı görünmez hale getirmek için göz kapaklarınıza hafif ışıltılı, bej far sürün
● Kobalt mavisi krem eye liner’ı suluboya gibi düşünün ve fırçayı renge bulayın. Düzgünce bir hat çizmek için göz kapağınızı yukarı doğru çekin, ardından fırçayı göz pınarından dışa doğru, kirpik hattı boyunca kaydırın. Ucunu yukarı doğru kıvırmayı ihmal etmeyin.
● Makyaj temizleyiciye batırdığınız kulak çubuğu ile yaptığınız kuyruğu keskinleştirin ve üçgen gibi görünmesini sağlayın.
● Dışa doğru hareketlerle maskara uygulayın ve makyajınızı tamamlayın.

ALTIN VARAK

Göz kapaklarınızın tamamına (evet, kirpik dibinden kaşlara kadar) Midas dokunuşu yapın ve bu tonun ışığı yansıtma efektinin tadını çıkarın. Makyaj artisti Fulvia Farolfi, “altın ışıltısı her göz ve ten renginde mükemmel görünecek” diyor.

SİZ DE YAPABİLİRSİNİZ:

● Göz makyajı bazını tüm göz kapağına uygulayın. Bu, uyguladığınız ışılt ılı ürünün kalıcılığını artırır.
● Altın yaldızlı bi r krem göz farını parmaklarınızı kullanarak uygulayın. Göz kapağının iç kısmından d ışına doğru, kaşlara kadar sürün.
● Seksi ve iyice belirgin bakışlar için kirpiklerinizi kıvırma aletiyle şekillendirin. İç kısımdaki kirpiklerden başlayarak maskarayı dipten uca doğru, sola hareketlerle uygulayın. Orta ve dışta kalan kısımlara daha bol maskara sürün. İşlem i üst kısımdan tekrarlayarak tüm kirpikleri maskaraya doyurun.

ZEHİRLİ SARMAŞIK

Klasik dumanlı göz makyajı (koyu gri far ve siyah eye liner ikilisi) şu sıralar eski popülaritesini yitirdi. Bu sezon sıradan renkleri bir kenara bırakıp açık yeşil, zümrüt ve lime tonlarını dumanlı göz makyajında kullanın. Emin olun, siyahlara bürünmüş bakışlarınızdan çok daha dikkat çekici bir sonuç elde edeceksiniz.

SİZ DE YAPABİLİRSİNİZ:

● Alt ve üst kirpik dibini açık yeşil bir göz kalemiyle belirginleştirin.
● Ardından da ha kalın bir hat oluşturacak şekilde ikinci katı uygulayın ve göz kapağının katlanma çizgisine doğru dağıtın.
● Göz kapaklarını daha geniş göstermek için lime yeşili göz farını katlanma çizgisine kadar sürün.
● Dumanlı göz makyajı efektini yakalamak için eye liner fırçası kullanarak zümrüt rengi bir farı alt kirpik dibine uygulayın. Bazı bölgelerde alttan açık yeşil göz kaleminin görünür olmasına özen gösterin.
● Yoğun yeşil rengin arasından kirpiklerin öne çıkması için iki kat hacim veren maskara uygulayın

İKİLİ DARBE

Üst kirpik dibine renkli göz farı, alta ise koyu eye liner uygulama geleneğinden sıkıldıysanız, bir de tam tersini deneyin. Mesela alt kirpik dibine seksi bir mor, üsteyse siyah metalik far sürün. Böylece punk görünümünü şeker kız imajıyla harmanlamış olacaksınız.

SİZ DE YAPABİLİRSİNİZ:

● Aynanın karşısına geçin ve gri bir göz kalemiyle üst kirpik dibinize, göz bebeği hizasından başlayıp, kaş bitiminde sonlanacak ince bir hat çekin.
● Aynı işlemi mor göz kalemiyle alt kirpik dibinde de tekrarlayın. Çektiğiniz hatların uçlarının küt olmasına özen gösterin.
● Bir eye liner fırçası yardımıyla üst kirpik dibine, çizdiğiniz hattın üzerine gelecek şekilde ışıltılı siyah; altaysa mor far sürün.
● Tüm dikkatleri bu iki renge odaklamak için tek kat maskara uygulayın.
 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. Kadın Güncel - All Rights Reserved
Template Created by Creating Website Published by Mas Template
Proudly powered by Blogger